26 Şubat 2009 Perşembe

DOĞRU AÇIYI YAKALAMA =) SÜPER
















Detayla boğuşurken özü kaçırmayalım=)

Juan, motosikleti ile Meksika sınırına gelir.Arkasındaki iki büyük çantayı gören sınır polisi şüphelenir ve içinde ne olduğunu sorar .
Juan: ''Yalnızca kum'', diye yanıt verince
polis: - Aç bakalım çantaları, der.
Juan çantaları açar, polis didik didik kontrol etmesine rağmen kumdan başka birşey bulamaz çantada !Bununla yetinmeyen polis, gece yarısına kadar kumu her türlü tahlilden geçirtir ancak saf kumdan başka birşey yoktur !
Polis, çantalarını Juan''a geri verir ve sınırdan geçmesine izin verir.
Ertesi gün Juan Motosikletinin arkasında iki büyük çantayla tekrar sınırda belirir.
Polis Juan''ı gene durdurur, didik didik arar, birşey bulamaz ve Juan''ı serbest bırakmak zorunda kalır.
Bu olay, polis emekli olana dek yıllarca devam eder !
Bir gün emekli polis Meksika''da bir barda otururken Juan''ın içeri girdiğini görür ve derhal yakasına yapışır;
-Senin yıllardır birşeyler kaçırdığından eminim.Çıldıracağım Geceleri uyku uyuyamıyordum senin yüzünden. Lütfen anlat bana ne kaçırdığını. Aramızda kalacağına emin olabilirsin.
Juan gülümseyerek yanıtlar:
''Motosiklet''

DETAYLA BOĞUŞURKEN ÖZÜ KAÇIRMAYALIM :)

16 Şubat 2009 Pazartesi

Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi













Film, seksenli yaşlarında doğup, geriye doğru yaşlanan bir adamın hayatını konu alıyor. Benjamin Button hepimiz gibi zamanı durduramayan bir adamdır. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, 1918’de, New Orleans’tan başlayıp 21. yüzyıla uzanan serüveniyle, onun hikayesi herhangi birininkinden daha sıradışı bir hayatı içerir.



Film bence kesinlikle izlenmeye değer.Değişik bir konusu var.Önceki bloglarımdan birinde yaşama tersinden başlamak diye birşey koymuştum tam da onu anlatıyor film.Adam 80 yaşında doğuyor ama ruhu çocuk.10 yaşında bir kıza aşık oluyor çünkü onun da görüntüsü yaşlı olsa da daha çocuk.Brad pitt hem yaşlı hem genç gerçekten mükemmeldi.Adım adım gençleşmesini izlemek çok güzeldi ama en sonunda küçük bir çocukken artık bazı şeyleri hatırlayamaması aklının gidip gelmesi ve bir bebek olarak yaşamının son bulması çok duygusaldı.

8 Şubat 2009 Pazar

Amerikalı yeni arkadaşım Catherine

Bizim şirketin oraya yemek yemeye giden boğaziçinde okuyan amerikalı bir arkadaşımız varmış=) babamda illa ben seni kızımla tanıştırıyım ingilizce sohbet edersiniz vs diye bu sabah erkenden beni aldı arnavutköye götürdü.Catherine le tanıştık 23 yaşında çok tatlı çok iyi bir kız 7 aydır Türkiyedeymiş.Benden daha çok gezmiş ülkeyi Konya Erzurum Antalya izmir vs.Birlikte kahvaltı yaptık ordan alışverişe gittik =) sonra bizim eve getirdim şuan içerde kardeşim ve annemle uno oynuyor =D bende iki dakka nete giricem diye kaçtım yanlarından.Birazdan yemeğe gidicez yine.hehehe ingilizce konuşabildiğim bi arkadaşım oldu çok sevindim.Bundan sonra her pazar birlikteyiz.Üstelik anlaşmak hepsinden daha da güzel ben gerçekten iyi konuşuyormuşum=P

6 Şubat 2009 Cuma

Uludağda virüs

Bu sene de eksik kalmayarak kayağa gitmeye karar verdik kızlarla.Dün akşam ohh bee sonunda evimdeyim diyerek döndüm. 5 günü geride bıraktık ama neler geldi başımıza neler.zaten daha rezervasyonu yaptırıken bir sürü aksilik olmuştu o zamandan belliymiş demekki.neyse ilk 2 günümüz gerçekten çok güzel geçti ayrılmaz 3 lü dağdaydı =P dicle derya ceren.ve yine her türlü muzurlukları yaptık düştük kalktık dicleye kaymayı öğrettik deryayla büyük bi sabırla=p diclenin pistin başından aşağa kadar kendini bırakması çitlere girmesi.Teleski sırasında herkese yol verip geride kalması =D hocayı çıldırtması derken baya bi eğlenceli geçti.Her neyse dağda bi virüs mü ne varmış özellikle çocukları vuruyormuş geçen hafta dağdan gelenler paso hasta şikayetçi.ee bizde artık yer ayırttırmışız falan çok ta istiyoruz gitmek vazgeçermiyiz! bize bişey olmaz deyip gittik tabi.Pazar günü gitmiştik çarşambaya kadar bişeyim yoktu.Çarşamba sabahı bir uyandım kafam kalkmıyor midem bulanıyor karnım ağrıyor başım dönüyor ne ararsanız var.Hemen annemle kardeşimin odasına gittim kardeşimde aynı şekilde.Bütün gün ayıptır sölemesi kustum odadan dışarı adım atamadım otelin dandik doktoru geldi iğne yedim bide üstüne.mide bulantısından ölüyordum.adam anlattı işte 4 otelde başlamış bu viral enfeksiyonmu ne.biz ilk otelin sularından yada yemeklerinden olabilceğini düşündük çünkü sular sarı akıoyordu resmen.Buarada kaldığımız otel de kartanesi güya dağdaki en iyi otellerden biri .ilk defa gittik ama bir daha asla gitmem.ya 5 gün boyunca bir tane müzik bir tane eğlence mi olmaz otelde ya.herkesin tek yaptığı şey lobide oturup kahve içmek ya da oyun odasında okey kağıt.Otelin şömine odasına çıkıyoruz bırakın şöminenin yanmasını ışıkları bile yanmıyor odanın.Sanırım otel el değiştirmiş Bursalı bir iş adamı almış ve onun eşiyle kızı işletiyormuş daha doğrusu işletemiyormuş.insanlar akın akın otele geliyor biz dönerken grup halinde otobusler gelmeye devam ediyordu herkes habersiz geliyor hem virüsten hem otelin iğrençliğinden habersiz.bizde gitmeye yakın lavaboya gittik yeni gelenler bir heves üstlerini değiştiriyor hemen kaymak için.direk anlattık böle böle dikkat edin kendinize diye.neyse benim son 2 günüm odada geçti kızlar gelip gitti süreki odaya.2 gün boyunca doktorun ''menüsünü'' yedim.haşlanmış patates, tuzsuz yağsız makarna yoğurt,muz ve soda.hele muz önümüzde ki 2 yemeyi bırak görmek bile istemiyorum.Son gece artık ateşten kıvrandım sabaha daha iyiydim.Dönerken otobuste önüzümdeki 2 kız da aynıydı benle onlara serum da takılmış.Ben istemedim çünkü bayılıorum
=( damar bulamıyorlar kırk saat iğne kolumda sonunda bayılıyorum.yani en azından bugune kadar bu hep bole oldu.Damarlarım çok inceymiş.
sonuç olarak uludağda bir virüs var ve nedenini bulamıyorlar.Geçen hafta perşembeye kadar tam sayısını bilmiyorum ama 25 çocuk etkilenmiş.bu hafta ondan da fazla oldu sanırım çünkü konuşmalardan belliydi.Doktor parasını ödemem hem çocuğumu hasta ettiniz hemde para istiyorsunuz diye resepsiyonda bağıranlar.Restorantta önümüzden geçerken kusan çocuklar.Doktor sürekli bi odadan bi odaya gidiyor.Bide koca yerde bir tane doktor var her otele o bakıyormuş.Sadece bir otele acıbadem bakıyormuş.Geçen hafta bitti sanmışlar ama devam ediyor gördüğümüz gibi.Benimde bünyem zayıfmış heralde direk beni buldu 6 kişiydik grupta.Daha da kötüsü uludağ dışına da çıkmış virüs.Sağlık bakanlığının bölgeyi karantinaya alması gerekiyordu bence en başında.Oteller hiç bi şekilde kabul etmiyor otelden kaynaklanmıyor diye doğal olarak.bakalım nolucak inşallah daha da büyümez bu durum ama giden sağlam dönemiyor bu sene! neyse ki ben iyileştim=) bugün iyiyim
..