6 Nisan 2009 Pazartesi

NEW MOON





















Twilightin devamı olan new moon Kasımda gösterime giriyormuş çooook mutlu oldum.Fragmanını izlediğimde gerçekten çok sevindim ilk filmden çok daha heyecanlı görünüyor.Kasıma kadar nasıl bekliycem bilmiyorum.Kitaplarıyla kendimi avutuyorum 3üncü kitabını bitirdim.4üncü sü için de gün sayıyorum sanırım 10 nisanda çıkıyor=))) ilk filmi izledikten sonra kitabını okumak çok daha güzel oldu çünkü okurken hep kafamda karakterlerin resmi oldu.Kesinlikle tavsiye ediyorum hem filmini hem kitaplarını...

30 Mart 2009 Pazartesi

Krizi bu iki inek çıkarmışş!!

Dünyayı kasıp kavuran global kriz neden çıktı? Bu soruya uzmanlarca pek çok cevap verildi.
Ufuk KORCAN / VATAN




ABD’de 2007 yılında patlak veren kriz dalga dalga tüm dünyayı sardı. Mortgage, CDS, kaldıraçlı ürünler, toksit varlıklar, paketler, kurtarma planı gibi belki de ilk defa adını duyduğumuz birçok yeni kelime girdi hayatımıza. “Kriz neden çıktı” sorusuna birçok yanıt verildi. Ama yanıtların birçoğu krizin kendisi kadar karmaşıktı. Businessinsider.com’da yer alan bir yazı krizin nasıl bu noktaya geldiğini basit bir dille açıklıyor. İşte krizin bu noktaya gelmesine neden olan ineklerin öyküsü:


İşler başta iyi gidiyordu. ABD’nin Texas eyaletinde yaşayan George adında bir çiftçi vardır. Küçük bir evi ve iki de ineği vardır George’un. Bir gün John adında bir başka çiftçi George’a der ki


İki ineğinden birini bana ödünç verir misin? Onu 100 dolara satacağım. Sana 10 dolar da teminat vereyim. İneği satınca da geri kalanını öderim.”


George, bir ineğini John’a verir ve 10 doları alır. “Bu inek işi iyi gidiyor. Kendime bir inek daha alayım” diye düşünür George. Yan komşusuna gider ve 100 dolara ineklerinden birini almak istediğini söyler. Komşusu kabul eder. George, John’dan aldığı 10 doları verir ve geri kalan 90 dolar için de bankadan kredi çeker. Gurur duyar kendisiyle George. Şu anda iki ineği vardır, bir de John’a ödünç verdiği bir başka ineği. Yani 300 dolar varlığı 100 dolar da borcu bulunmaktadır George’un. Ama bir anda ülkede yaşayanların üçte ikisi vejeteryan olmaya karar verir. İnek fiyatları 100 dolardan 70 dolara iner. George için hâlâ durum çok vahim değildir. Çünkü elinde toplam değeri 140 dolar eden iki inek vardır. Bir de John’a ödünç verdiği diğer bir inek. George şöyle düşünür:


“Elimdeki ineklerin değeri yaklaşık 200 dolar. Borcum ise hâlâ 100 dolar. Çok sıkışırsam inekleri satarım, borcumun tamamını rahatlıkla kapatırım.”


George inekleri satma konusunda pek istekli değildir. Çünkü hayvan piyasasında fiyatlar sürekli değişmektedir. Ayrıca elbet bir gün birileri yeniden et yemek isteyecektir. Son telefon Merkez’e Ama birilerinin et yemeye başlaması bir yana ülkenin geri kalanı da “biz de vejeteryan olacağız” der.


George için işler hiç de iyi gitmemeye başlar. Kimse et yememektedir. Köpek maması yapmak isteyenler George’un ineklerine talip olurlar ve inek başına 2 dolar önerirler. Fiyatların gerilemesinin ardından John, 2 dolara bir inek alır.


George’a gider ve der ki: “Senden aldığım ineği geri veriyorum. Sana verdiğim 10 doları geri verir misin?”


George, “Elimde 3 inek var ve toplam değeri sadece 6 dolar” diye hesap yaparken telefon çalar: “Bankadan arıyorum. 90 dolar olan borcunuzu kapatmanız gerekiyor.” Bu noktadan sonra yapacak bir şeyi kalmayan George, Merkez Bankası’nı arar ve yardım ister.



Çok hoşuma gitti =D

Hapşırdıktan sonra birbirlerine 'çok yaşa' diye dilekte bulunan Türkleri uzun zaman izleyen (Türkiyede yaşayan)bir Amerikalı bir gün dayanamayıp sormuş:

"Neden biriniz hapşırıp 'Bless you' (çok yaşa) dendiğinde*
_"Send a girl"_* diyip duruyorsunuz? "






11 Mart 2009 Çarşamba

Bir gün yolunuz düşerse =)

En iğrenç temalı restaurant
Modern Toilet Restaurant Asya’da bir zincir restoran ancak sıradışı... Restoranın tipik Asya mutfağına dair yemekler sunuyor ancak; küçük klozetler, küvetler ve lavabolarda. Zaten restoranın kendisi bir halk banyosuna benziyor, saldalyeler klozetten, masalar küvetten. Merak etmeyin herşer gayet temiz ancak yine de atmosfer çok da iştah açıcı değil. Rengarenk ve çılgın havasıyla burası yine de bir ziyarete değer.


Çok lezzetli de olsa ben yiyemezdim heralde =DD iğrenççç

















6 Mart 2009 Cuma

Kesik baş cinayeti!!


Polisin, vahşice katledilen liseli Münevver’in ölümünde bir numaralı zanlı olan, ünlü bir işadamının yeğeni C. G.’nin evinde fosfor ışık yayan bir cihazla arama yaptığı ve silinmiş kan lekelerine ulaştığı belirtildi
Etiler’de çöp konteynerinde cesedi bulunan Münevver Karabulut (18) cinayetinin bir numaralı zanlısı, ünlü bir işadamanın yeğeni olan C. G. (18) aranıyor. Polis, yurtdışına çıkma ihtimali bulunan G. konusunda havalimanları ile gümrük kapılarını uyardı. Polisin G. ailesinin evinde çıplak gözle delil bulamadığı, “alternatif ışık” yöntemiyle halı, yorgan ve bazı kıyafetlerde silinmiş kan lekelerine ulaştığı belirtildi.Görüntülenmiş! Etiler’de bir çöp konteynerinde başı gitar kılıfı, gövdesi ise bavul içinde bulunan Münevver Karabulut’un öldürülmesiyle ilgili soruşturma devam ediyor. G. ailesinin Bahçeşehir’deki evinde çıplak gözle yapılan araştırmada ipucuna rastlayamayan ekipler, bu kez “alternatif ışık” dedikleri yöntemi kullandı. Evin içini karartan polis, fosfor ışık yayan bir cihazla arama yaptı. Detaylı araştırmada halı, yorgan ve bazı kıyafetler üzerinde silinmiş kan lekelerine rastlandı. İz bulunan eşyalar, incelenmek üzere kriminal laboratuvara götürüldü.Baba A. G. ve anne A. G. de “olaydan haberleri olduğu halde polisi bilgilendirmemek, bilgi saklamak ve delil karartmak” suçlamasıyla gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü’nde sorgulanan G. ailesine C’nin saklanabileceği yerler soruldu. Sağlıklı cevap alamayan emniyet yetkilileri, yurtdışına kaçırılmış olabileceğini düşündükleri şüpheli konusunda sınır kapıları ve havalimanlarını uyardı.Olayla ilgili 5’i kadın, 17 kişinin ifadesine başvuran polis, şüpheli ve Karabulut’a ait bilgisayar ve telefon kayıtlarını da incelemeye aldı. Bu kapsamda bazı kamera kayıtları da araştırılmaya başlandı. Olay yerini gören güvenlik kamera görüntülerinde görünen iki kişiden birinin C. G. olduğu öğrenildi. G.’nin saklandığı yeri tespit etmek için telefon edebileceği kişilerin telefonları da teknik takibe alındı.
Doğum günü için yer kiralamışlarKarabulut’un sınıf arkadaşları, Münevver ile C.’nin bir yıldır arkadaş olduklarını, ikilinin olay günü saat 14.00’te okul çıkışında buluşup Etiler’e gittiklerini söyledi. C’nin Münevver’in doğum günü olan 7 Mart Cumartesi günü için kiraladığı yeri gösterip sürpriz yapmak istediği belirtildi. Ayrıca Karabulut’a arkadaşlık teklif eden ikinci bir kişinin daha olduğu iddia edildi. Cinayetin de bu ikinci kişi yüzünden işlenmiş olabileceği öne sürüldü.
Facebook’ta ‘linç’ grubu Münevver’in arkadaşları Facebook adlı internet sitesinde “Münevver katilini linç etmek isteyenler” grubu kurdu. Sitede katil zanlısı C. G.’nin fotoğrafı da yer aldı. G.’nin fotoğrafının altına ise hakaret içerikli yorumlar yapıldığı görüldü. Bir fotoğrafında photoshop programıyla meleğe dönüştürülen Karabulut’la ilgili sitede yer alan yazının bir bölümü ise şöyle: “Seni bizden, ailenden ayıran adı bile olmayan yaratıkları kınıyor ve önce Allah’a sonra Türk polisine havale ediyoruz. Biliyoruz hiçbir suç cezasız kalmayacak. Hem melekler ölmezmiş sen de ölmedin ki.”



Ben anlamıyorum nasıl bir vahşettir bu.İnsan bir başkasına bunu nasıl yapar ya her ne olursa olsun aralarında ne geçmiş olursa olsun.İnsan olan bir kediye bile zarar verse içi sızlar bu nasıl bir ruh halidir ki bu kadarını yapabiliosun.Söylenicek hiç bir söz yazı bulamıyorum.iddiaların en ilgincide cinayet zanlısı olarak aranan Cem G’nin, genç kızı olaydan birkaç gün önce “Sevgililer Günü Katliamı” adlı filmi izlemeye götürmesi olmuş.Acaba filmler mi insanalara ilham oluyor? insanların yaptıklar mı filmlere ilham oluyor? Toplumumuzda ciddi bir piskopatlık sorunu var sanırım kimseye güven kalmadı insana en yakın bildiği evlenmeyi düşündüğü insan bile bunu yapıyorsa ciddi şekilde bir sorun var hemde.Üstelik son zamanlarda bu tip olaylar çok arttı.umarım suçlular en kısa zamanda bulunur ve ağır şekilde cezalandırılır.
Ailesıne Allah sabır versın,ne denılebılır kı,gercekten çok zor...

26 Şubat 2009 Perşembe

DOĞRU AÇIYI YAKALAMA =) SÜPER
















Detayla boğuşurken özü kaçırmayalım=)

Juan, motosikleti ile Meksika sınırına gelir.Arkasındaki iki büyük çantayı gören sınır polisi şüphelenir ve içinde ne olduğunu sorar .
Juan: ''Yalnızca kum'', diye yanıt verince
polis: - Aç bakalım çantaları, der.
Juan çantaları açar, polis didik didik kontrol etmesine rağmen kumdan başka birşey bulamaz çantada !Bununla yetinmeyen polis, gece yarısına kadar kumu her türlü tahlilden geçirtir ancak saf kumdan başka birşey yoktur !
Polis, çantalarını Juan''a geri verir ve sınırdan geçmesine izin verir.
Ertesi gün Juan Motosikletinin arkasında iki büyük çantayla tekrar sınırda belirir.
Polis Juan''ı gene durdurur, didik didik arar, birşey bulamaz ve Juan''ı serbest bırakmak zorunda kalır.
Bu olay, polis emekli olana dek yıllarca devam eder !
Bir gün emekli polis Meksika''da bir barda otururken Juan''ın içeri girdiğini görür ve derhal yakasına yapışır;
-Senin yıllardır birşeyler kaçırdığından eminim.Çıldıracağım Geceleri uyku uyuyamıyordum senin yüzünden. Lütfen anlat bana ne kaçırdığını. Aramızda kalacağına emin olabilirsin.
Juan gülümseyerek yanıtlar:
''Motosiklet''

DETAYLA BOĞUŞURKEN ÖZÜ KAÇIRMAYALIM :)